Baharat ve şifalı bitkiler dünyanın ve insanlığın var olduğundan beri tedavi amacı ile kullanılmaktadır. Bu nedenle baharat ve şifalı bitkiler ve bunların tedavisi alanındaki kullanışları ile ilgili pek çok eser yazılmıştır. Baharat ve şifalı bitkilerle ilgili bilgilerimizin kaynakları çok eski tarihlere dayanmaktadır. Hititler döneminde bazı baharat ve şifalı bitkilerin (haşhaş, mazı, safran, çörek otu gibi) dış ülkelere Anadolu'dan satıldığı bir gerçektir.
Lokman Hekim, İbni Sina, İbni Baytar ve Dioscorides gibi ünlülerin Anadolu'da yetişen baharat ve şifalı bitkiler hakkında çok geniş eserleri vardır. Ayrıca İsveçli botanik bilgini E. Boissier'in eserlerinde ise Anadolu'da bulunan bitkiler hakkında gözlemlere dayanan ayrıntılı bilgiler yer almaktadır.
Anadolu'da baharat ve şifalı bitkiler üzerindeki ilk araştırmalar 19. yüzyılın ortalarından itibaren (Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane / Ecole Imperiole de Medicine de Constantinople) hocaları tarafından başlatılmıştır.
İnsanlığın tarihi boyunca çeşitli hastalıklar meydana çıkmış ve bu hastalıklara karşı çeşitli tedavi şekilleri uygulanmıştır. İlk zamanlardan beri bu tedavi şekillerinde birçok şifalı bitkiler, baharatlar, su ve toprak gibi doğal kaynaklardan yararlanılmıştır. Günümüzde ise şifalı bitkilerle çeşitli hastalıkların tedavi yöntemleri üzerinde insanlar uzmanlaşma yoluna gitmişlerdir.
Elbette herkes kendi ilacını kendi yapamaz, herkesin bir laboratuvar açmas olanaksızdır. Ama içtiği çayı, ıhlamuru, yemeklere kattığı kekik ve naneyi, kimyonu, karabiberi, yediği sebze ve meyveyi insanlar üzerinde yapmış olduğu olumlu şifayı ve beslenmesini az da olsa bilmesi gerekmektedir.
Bu kitabı, yılların birikimi ve tecrübelerimi, insanlara bir hizmet olarak sunmak amacıyla yazdım. 5-6 yaşlarımdayken büyükanneme topladığım civan perçeminin kokusu bugün hala burnumda tüter. Kendi araştırma ve deneyimlerimin tamamını bu kitapta topladım. Bu da üç nesillik (babaannem, babam, ben ve oğlum) bir yaşama biçiminin birikimidir.
Kitabın hazırlanması esnasında benden her türlü yardım ve yakın alakayı esirgemeyen yakın arkadaşlarım; Gürbüz Köksoy, Kemal Acar, S. Zafer Kırıcı ve kitabın basılmasında büyük emeği geçen Aslı Kılıç'a teşekkürlerimi bir borç bilirim.
İnşallah insanlığa hayırlı bir hizmet sunmuşumdur. Allah bütün insanlara sağlık, huzur, güzellik nasip etsin.
Mustafa Kırıcı
Temmuz 2008